Erken tanı ve müdahale: çocuğun kendine ve çevresine farkındalığını, ilgilerini, öğrenmesini ve becerilerini geliştirmesini hızlandırır. Ailenin ve çocuğa tanı koyan uzmanların çocuğu gelişimsel düzeyine uygun bir müdahale programına hızla başlatmasında yarar vardır. Okul öncesi dönemde konuşması gecikmiş ya da durmuş ve ilgi alanı kısıtlı yaşına uygun becerileri göstermeyen bir çocuğun klinikte ayaktan bireysel tedavisinin yanı sıra uygun bir kreş ya da anaokuluna gönderilmesi ve özel eğitim programına alınması gerekir. Bu müdahalede bireysel tedavi erken yaşlarda çocuğun ana babasının da katılımıyla farklı yöntemlerle uygulanabilir.
- Anne baba ve çocuk birlikte oyun terapisine alınabilirler. Video kayıt yöntemleri ile terapi yürütülebilir.
- Çocuğun yaşı ve gereksinimi göz önüne alınarak bireysel tedavi uygulanabilir.
- Çocuğun yaşıtları ile bir arada olmasının sağlanabilmesi için bir kreşe ya da ana okuluna gönderilmesi de tedavinin bir parçasıdır. Özellikle taklit becerisinin gelişimi ile otistik çocuk yaşıtlarıyla bir arada olmaktan yararlanır. Dil gelişimi hızlanır. Duygusal ve sosyal gelişimi desteklenmiş olur.
- Otistik çocukların kendi haline bırakılmaması gerekir. Bu nedenle belirli bir düzen içinde eğitim ve öğretim olanaklarından yararlanması sağlanmalıdır. İlköğretim çağına geldiğinde de okula gitmelidir.
Otistik çocuğun otistik belirtilerinin derecesi de gelişimini olumsuz etkileyebilecek bir diğer faktördür. Belirtiler çok ağır ve çocuğun yaşı büyükse tedavisi klinikte aralıklı izlenerek ve bir özel eğitim kurumuna gitmesi sağlanarak yürütülür. Çesitli sosyal ve sportif etkinliklerden de yararlanması mümkündür.
Otistik çocuğun gelişimini etkileyen bir diğer faktör de çocuğun için de bulunduğu çevredir. Otistik çocukların da tüm çocuklar gibi bol uyarana gereksinimleri vardır. Çocuğun uyaranları kabul derecesine göre çevresi düzenlenmelidir. Çocuğa;
- dokunmak
- onunla konuşmak
- çevresinde olup biteni onun anlayabileceği gibi sade bir dille ona anlatmak, yaşadıklarını, birlikte geçirdikleri anları çocuğa anlatmak,
- masal ve hikaye okumak,
- resimli kitaplara bakmak ve
- günlük kullanım alanı içindeki eşyaların adını, işlevini öğretmek önemlidir.
Oyun alanı, oyuncaklar, yaşıtlarıyla birlikte olma, sosyal yaşamın bir parçası olma çocuğun gelişimini hızlandırır. Etkinlikler çocuğun gelişimsel düzeyine, dikkatini toplama süresine, bellek kapasitesine ve el becerisine uygun olmalıdır. Çocuğun gelişim düzeyinin üstündeki etkinlikler onu başarısız hissettireceğinden hevesini azaltacaktır.
|
Otizm Tedavisi Otizmde Tedavi Yaklaşımları Bugün otizm tedavisinde en önemli yaklaşım özel eğitim ve davranış tedavileridir, nadiren ilaç tedavisi kullanılır. Tedavi plani kişiden kişiye deişmektedir, çünkü yaygın gelişimsel bozuklukların belirtileri geniş bir yelpazede yer alır ve çocuğun yaş düzeyine geriliğinin ağırlık derecesine göre değişir. Otistik çocukların kendine özgü öğrenme gereksinimleri ve özellikleri vardır. Eğitim uygulamaları açısından bu özelliklerin dikkate alınması gerekmektedir. Söz konusu özellikler bütün otistik çocuklarda bulunmamasına karşın çoğunda, sıklıkla gözlenmektedir. Otistik çocukların öğrenme özellikleri aşağıdaki gibi açıklanmıştır;
|
Otizm tedavisinde erken tanı ve tedavi, hastalığın seyrini değiştirmek ve çocuğun daha yüksek bir iyilik düzeyine ulaşmasını sağlamak bakımından önemlidir. Ayrıca özel eğitimin bir an önce başlatılması önemlidir. Erken tanı konan otistik çocuklarla yapılan çalışmalarda özellikle sosyal, duygusal ve dil alanında büyük gelişmeler sağlanmıştır. 5-6 yaşına kadar hiçbir tedavi uygulanmayan çocuklarda ise zamanla gösterdikleri pek çok davranışın bile kaybolduğu bilinmektedir. Otizm Yaygın Gelişimsel Bozukluklar kapsamı içinde yer alan bir çocuk ruh sağlığı sorunudur. Yaygın gelişimsel bozukluklar kapsamı içinde: Rett Sendromu ; baslangıçta baş çevresi dahil, normal gelişme gözlenir, ancak 5 aylık ile 4 yaş arasında baş çevresi yeterince büyümez, takiben el becerilerinin kaybı ve stereotipik el burma hareketleri gözlenir. Sosyal beceriler ve ifade edici alıcı dil gelişimi 2 veya 3 yaşlarında bozulur. Çocukluk Dezintegratif Bozukluğu ; çocuklar 2-4 yaşlarında normal gelişim gösterirler, sonrasında sosyal, iletişim, konuşma ve uyum becerilerinde aşırı gerileme (regresyon) oluşur. Asperger Bozukluğu ; normal bir zeka ve normale yakın gelişimi olan ancak, karşılıklı sosyal etkileşim ve ilişkilerde niteliksel bozukluklar, bazı tuhaf davranışlarla kendini gösteren bir bozukluktur. Asperger bozukluğu olan çoğu çocuk normal dil gelişimine sahip olmasına rağmen, yüz ifadeleri ve sosyal jestleri sıklıkla sosyal etkileşim gibi eksiktir. Diğer insanlara nasıl yaklayılacağı konusunda "sezgisel bilgileri" eksiktir. Otistik çocuğu olan aileleri, çocuğun tedavisinin sağlanması ve izlenmesi konusunda Tanı Özel Eğitim Merkezi, çocuk ruh sağlığı klinikleri, özel eğitim okulları, MEB Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü, MEB Rehberlik ve Araştırma Merkezleri gibi kurum ve kuruluşlardan yardım alabilirler. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder